Tasarımcı mı? Müneccim mi?

  Piyasada iş yapan birçok tasarımcı arkadaşımızın yaşadığı ortak bir problemden bahsedeceğim bugün sizlere. Nedir peki bu problem? Kökeni Almancadan gelen ''Brief'', yani en kısa tanımı ile, müşterinin ihtiyacını veya talebini ifade ettiği yazılı ya da sözlü olarak hazırlanmış bir metin diyebiliriz.

   Fakat bilirsiniz ki bizim insanımızın briefle mirifle pek işi olmaz, tabi ki kurumsallaşmış ve belli bir noktaya gelmiş şirketleri kesinlikle tenzih ediyorum. Çoğu zaman duyduğumuz en klasik cümle kalıplarından biri olan ''En ucuzu ve en güzeli olsun!'' birçoğumuzun ortak kabusudur! Aslında kalıplaşmış olan bu cümlenin içinde öyle fırtınalar kopmaktadır ki anlatamam, ya aklında çok güzel fikirler olup dile getiremeyen bir müşteri, yada gerçek anlamda ne istediğini bilmeyen ve parasına kıyamayan bir müşteri vardır karşınızda. ''En ucuzu ve en güzeli olsun'' demeyen müşteride zaten ne istediğini bilen ve gerçekten işinizi kolaylaştıran, araştırma ve tasarım sürecini hızlandıran ve en güzeli de her işi uzmanına bırakan müşteri tipidir.

   Fakat şu bir gerçek ki, en ucuz etle en güzel yahniyi pişiremezsiniz ve gerçekten kimse müneccim değil! Karşınızdaki insanın taleplerini net olarak bilemezseniz, yapacağınız tasarım için toplamanız gereken materyalleri de bilemezsiniz, buda hem sizin canınızı sıkar hemde sizden en kısa süre içerisinde işin teslimini bekleyen müşterinizin canını sıkar ve en zevkli olması gereken tasarım süreci bir kabusa döner. Burada size verebileceğim naçizane fikrim ''Tasarımlarınızı Müşterilerinize Beğendirmenin 5 Yolu'' başlıklı yazımda da belirttiğim gibi işin henüz başındayken müşterinizle yapacağınız görüşmelerde onun fikirlerine değer verdiğinizi ve bu fikirlerden kısmen faydalanmak istediğinizi açık açık belirtmeniz olacaktır. Bu hem sizin için hemde müşteriniz için yolun henüz başındayken çok güzel bir başlangıç olur. Bu arada en ucuz şekilde en güzel işi çıkarmanızın imkansız olacağını da üstüne basa basa belirtmeyi unutmayın!

   Bir çok insanda ''Brief'' verebilecek bir kapasite olmayabilir! Lütfen yanlış anlaşılmasın, derdim insanları aşağılamak veya hor görmek değil, bu iş biraz uzmanlık gerektiren bir iş ve insanın gerçekten ne istediğini bilmesi ile ilgili bir şeydir. Normal olarak, bunu her insan yapamayabilir işte bu noktada iş biraz da size düşüyor. Karşınızdaki insanı tanımlamak, isteklerini ve ihtiyaçlarını teker teker sorup not almak, özellikle işin içinden çıkamadığı noktaları ona bir bir açıklamak ve kendisine ''Merak ettiğiniz şeyleri sorun lütfen'' demeniz gerekebilir.

    Aslında işin özünde karşılıklı diyalog var, ama top müşterinizde değil, top sizde! Hepinize kolay gelsin...