Header Ads

Yeni Çıktı
recent

Türkiye'de İş Güvenliği

iş güvenliği  Merhaba değerli takipçilerim, bugün Türkiye'nin kanayan yarası olan iş güvenliği hakkında yazmak istedim. Bu makaleyi yazarken kendi deneyimlerimden de örneklemeler yapacağım.
  Son zamanlarda ülkemizde çok güncel bir problem olan iş güvenliğinde yapılan ihmallerde suçlu kim? İşçi mi? İş veren mi? Sahada ki teknik personel mi? İş güvenliği uzmanı mı? Aslında o şantiyede çalışan herkeste suç var. Nasıl mı? İlk olarak ülkemizde işlemekte olan prosedürü yazacağım;
İş güvenliği uzmanı ve doktor şantiyeye gelir, tüm işçiler ve teknik personel toplanır, hemen hemen her işçi ve teknik personel yüzeysel bir sağlık kontrolünden geçer. Nedir bu kontrol? Tansiyon ölçümü. Daha sonra iş güvenliği uzmanı işçileri toplayıp yüzeysel olarak iş güvenliği hakkında bilgi verir, (Bu toplantıya genelde teknik personel katılmaz çünkü onların %90'ı bu tavsiyelere uyan şantiye çalışanlarıdır.) baret takın, kemer takın, iş ayakkabısı giyin tedbirlerinizi alın gibi...
  Daha sonra şantiye çalışanlarına tüm güvenlik malzemeleri dağıtılır, baret, ayakkabı, eldiven, kemer vb. ve bu malzemelerin tüm şantiye personeline dağıtıldığına ve bundan sonraki tüm sorumluluğun her personelin kendisine ait olduğuna dair bir belge imzalatılır. Bu belge kesin imzalatılır çünkü olası bir problemde kimse suçu üstlenmez.
  Bu süreçten sonra, ayakkabı ve eldiven hariç bütün malzemeler ya depoya kaldırılır ya da şantiye işçileri tarafından bir kenara atılır. Bu arada baret takan işçilerle veya teknik personelle içten içe dalga geçilir. Ne zamanki şantiyede bir denetleme olur veya üst düzey bir bürokrat şantiyeye uğrar o zaman tertemiz baretler kemerler depolardan çıkarılarak göstermelik olarak takılır ve sadece o güne özel kullanılır.
  Doğal olarak şimdi diyeceksiniz; ''Ne gerekiyorsa yapın o zaman, iş güvenlik ekipmanlarını işçilere kullandırın, siz nasıl teknik personel siniz?'' evet bunu söylemekte haklı olabilirsiniz ama işler malesef böyle yürümüyor. ''Usta neden baretini takmıyorsun? Senin can güvenliğini senden daha çok düşünüyoruz, bu iskeleye kemersiz çıkılır mı? Kemerin nerede?'' diye sorular sorduğunuzda ve uyarmaya çalıştığınızda, sanki işçiye küfür etmişsiniz gibi ters ters yüzünüze bakıyor ve aranızda şu şekilde bir diyalog başlıyor;

İşçi: Şefim baretle çalışılmıyor, kemeri de bağlayacak yer yok zaten bağlasam bile beni yavaşlatıyor, ben bu işi götürü almışım gecikirsem zarara girerim!
Teknik Personel: Usta hiçbir iş senin canından daha önemli değil ve bu iskeleden düşüp sakatlandığında zaten bu işi hiç bitiremeyeceksin bu seferde maddi manevi zarara gireceksin. Doğru değil mi?
İşçi: Şefim baret, kemer boş beleştir bizi yavaşlatır. Allah'ın izniyle birşey olmaz.

   Şantiye de yaklaşık 80 personelle aynı diyaloğu yaşadıktan sonra, bütün işçiler müteahhitle konuşup ''Biz işi bırakacağız, baretle falan çalışılmaz. Hiçbir şantiyede baret takmadık bize bir şey olmaz'' derler. Daha sonra müteahhit devreye girer; ''Şefim işçilere bu kadar baskı kurmayın'' der ve bu işler ülkemizde böyle sürüp gider. Şantiyeye gelen iş güvenlik uzmanı birçok şeyi bile bile görmezden gelir ve kağıt üzerinde her şeyin eksiksiz olduğunu gösterir. Bir üst merciye durumu haber etmek isteseniz ya şantiye duracak diye müteahhit araya girer yada kendi şirketiniz ''Biraz alttan alın iş bitene kadar idare edin'' der. Yani Türkiye'de en çok yaşanılan durum budur, herkes her şeyi bilir ama görmezden gelir, kağıt üzerinde her şey tam ama gerçekte öylemi?
   Kafasına demir düşmüş bir işçinin iyileştikten sonra hala baret takmadığını gördüm ve sordum;
''Usta daha geçen hafta başından kanlar akıyordu hala uslanmadın mı? Neden baret takmıyorsun?'' Aldığım cevap yine aynı oldu ''Şefim baret boş beleştir! Baretle çalışılmaz!''
  Ben daha bu saatten sonra adamın kafasına silah dayayıp zorla baret mi taktırayım?
Türkiye'nin en büyük problemi; Denetleme mekanizmasının sadece kağıt üzerinde çalışması ve en acısı da para veya tanıdık ile her işi halledebiliyor olmanız!

1 yorum:

  1. Değerli Mimarım. maalesef Türkiye'de bazı iş sektörleri gibi inşaat sektörü de bir çok yanlış ve eksiklerle doludur. Bazı işçilerimiz eğitimsiz, bazı mütheahitlerimiz de doyumsuzdur. kazancını personeli ile paylaşmak istemez. Onun için çoğu işleri götürü veya kabala vermek ister. Bu şekilde alınan işler bir an önce bitirilmek isteneceğinden iş güvenliği ve teçhizat kullanmak işçilerimiz için zaman kaybı olarak görünür. Hayatlarıyla oynadıklarını bile bile bu yanlışları yapmaya devam ederler. Onun için bilinçli mütheahit, bilinçli teknik ve bilinçli kontrolörlerle daha sağlıklı ve zaiyatsız iş yapılacağının bilinmesi yeterli olacaktır. Bu konuda herkesin sağduyulu olması gerekmektedir. Sizin gibi prensipli yetişmiş teknik kontrolörlerin her şantiyede olması gerekir. Böyle eksiğimiz olan bir konuya değindiğiniz için teşekkür ederim. Önünüz ve ufkunuz açık olsun. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.