Header Ads

Yeni Çıktı
recent

Ramazanoğulları'nın Yüz Akı

ramazanoğlu konağı   Merhaba değerli takipçilerim, ülkemizde son zamanlarda dizilerinde etkisiyle tarihimize ve bizden önce Anadolu topraklarında hüküm sürmüş birçok medeniyete büyük bir ilgi söz konusu. Tabi ki bu dizilerde seyirciye yansıtılan tarih ne kadar doğru ne kadar yanlış orası tartışılır fakat farkındalık yaratma ve geçmişimize olan ilgimizin artması konusundaki katkıları tartışılamaz bir gerçek. Şimdi sizlere tarihimiz, kültürümüz ve değerlerimiz konusunda farkındalık yaratmak için hayli çaba sarf etmiş ve bu uğurda gerçekten yorulma nedir bilmemiş bir insandan bahsetmek istiyorum. Aslında kendisinden öğrendiğim onca faydalı bilgi ve değer için bu yazıyı yazmayı bir borç olarak görüyorum.
  Üniversite dönemlerimde bana çok ama çok fazla artı değer katmış ve bilgi birikimini öğrencilerinden hiçbir zaman saklamadan paylaşmış olan kıymetli bir hocamız Gözde Ramazanoğlu. Makalemi okudukça onca hocamın arasında neden bu denli yer ettiğini sizlerde anlayabileceksiniz. Şimdi kendisinin söylemiyle 'gaz ve toz bulutunu geçip' kısaca Gözde Ramazanoğlu'ndan bahsetmek istiyorum;
   Kıymetli hocamız Doç. Dr. Gözde Ramazanoğlu, Mimar Sinan Üniversitesi mezunudur. Yüksek Mimarlık Doktorasını Yıldız Teknik Üniversitesinde, Mimarlık Tarihi ve Kuramı Anabilim Dalında tamamlamıştır. “Osmanlı Yenileşme Hareketleri İçerisinde Selimiye Kışlası ve Yerleşim Alanı” başlıklı doktora tezi, 2008 yılında Üsküdar Belediyesi’nin düzenlediği ‘Tarihte Üsküdar’ konulu bilimsel araştırma yarışmasında birincilik ödülüne layık görülmüştür. Mimar Sinan’da Tezyinat Anlayışı (1996) ve Orta Asya’da Türk Mimarlığı (1998) adlı kitapları Kültür Bakanlığı tarafından yayımlanmıştır. 2012 yılında Adana’da Tarih – Tarihte Adana adlı kitabının ikinci baskısı yapılmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında yayımlanmış çok sayıda bildirileri, bilimsel makaleleri vardır. Çalışmalarına çok sayıda atıf yapılmaktadır. Kitapları halen çeşitli üniversitelerdeki derslerde kaynak kitap olarak okutulmaktadır.Mimarlık Tarihi Doçenti olan Ramazanoğlu, halen Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Türk İslam Sanatları Tarihi Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır.
   Peki bu kadar yazılan çizilen kitapların, alınan ödüllerin ve yapılan araştırmaların dışında nedir Gözde Ramazanoğlu'nu bu kadar değerli kılan? Bence en değerli mirası; öğretileridir, kültürümüze nasıl sahip çıkacağımızı, Osmanlı'ya ve Anadolu topraklarına mâl olmuş değerleri nasıl yaşatacağımızı sürekli suretle öğütlemesidir, doğru olduğuna inandığı tüm tarihi değerlerimizi yazılı kanıtlar ile savunması ve yanlış öğretilen, bizden koparılıp alınmak istenen değerlerimiz karşısında adeta set olup geçit vermemesidir.
   Bunların en somut örneklerinden biri ''Mimar Sinan’da Tezyinat Anlayışı'' adlı kitabında somut ve yazılı belgelerle kanıtladığı, Koca Mimar Sinan'ın söylenilenin aksine Ermeni değil Türk olduğu gerçeğidir. Çok yakın zamanda restore edilen ve tarihi dokusuna uygun şekilde tekrar hizmete sunulan Ramazanoğlu Konağı'na yaptığı katkılarda Adana tarihine ve kendi soyuna olan saygısının su götürmez bir göstergesidir.
   Benim gözümde sayın hocamız Gözde Ramazanoğlu yazılı basına katkılarıyla ve üniversitede verdiği eğitimin dışında, standart bir öğretim görevlisinin çok dışına çıkmıştır. Zaten yapmakla yükümlü olduğu hizmetlerin dışında gözle görülür elle tutulur oldukça somut ve birçok öğretim görevlisinin cesaret edemediği veya 'neme lazımcılık' yaptığı noktanın çok çok üzerine çıkıp çıtayı fazlasıyla yükseltmiştir.
   Daha fazla uzatmadan, birkaç sene önce kendisi ile aramızda geçen bir diyalogdan bahsedip makalemi sonlandırmak ve sizleri sayın hocamızla yapılan bir röportajla baş başa bırakmak istiyorum istiyorum.
     Kendisine; ''Hocam İstanbul'a dönmeyi ne zaman düşünüyorsunuz, sizce zamanı gelmedi mi?'' diye sorduğumda gerçekten çok güzel bir cevap almıştım. ''Mehmet Adana'nın hizmete İstanbul'dan daha çok ihtiyacı var'' diyerek son noktayı koymuştu...

Ramazanoğlu Konağı 500 Yıldır Tarihe Tanıklık Ediyor…

Ramazanoğlu Konağı’nı sizden dinleyebilir miyiz?
Gözde Ramazanoğlu   Adana’nın tarihi merkezinde, Ulucami Külliyesi’nde yer alan bina Ramazanoğlu Beyliği Sarayının ayakta kalan kısmı ve Selamlık bölümü, yani yönetim merkezidir. Beylikler dönemi mimarlığının seçkin bir eseridir.
 Günümüzde “mazbut vakıf” statüsünde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak Adana Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından temsil ediliyor. Ramazanoğlu Konağı 2009 yılından itibaren Çukurova Üniversitesi’nin halka açık Kültür Merkezi olarak Adana’ya hizmet veriyor.
  Bina, Ramazanoğlu Külliyesi Koruma ve Yaşatma Derneği tarafından Vakıflardan kiralanarak, Kültür Merkezi olarak kullanılmak kaydıyla Üniversiteye tahsis edildi. İşletme giderleri yine aynı dernek tarafından karşılanıyor.
  Devlet başkanlarının sarayda ağırlanması geleneği nedeniyle, Kanuni Sultan Süleyman Adana’ya geldiğinde (1535) burada kalmış, Ramazanoğlu Piri Bey’in misafiri olmuştur. Sultan IV. Murat Bağdat seferinde Adana’ya geldiğinde burada ağırlanmıştır. Çukurova Üniversitemiz 500 yıl sonra, Ramazanoğlu Konağı’nda Devlet başkanlarının Sarayda ağırlanması geleneği devam ettiriyor. Cumhurbaşkanımızın Adana seyahatlerinde kendisi ve eşi konakta misafir edildi ve Adanamız en iyi şekilde temsil edildi.
   Büyük şair ve Adana Valisi Ziya Paşa Valiliği sırasında (1878- 1880) sarayın giriş katındaki salonu kabul salonu olarak kullanılmıştır. Sonra Hacı Hasan Efendi de Adana Valiliği döneminde aynı amaçla kullanmıştır. Hanımı Emetullah Hoca Hanım’ın (1862-1963 Osmanlı’nın ilk hanım öğretmenlerindendir) hatıraları esas alınarak tefriş edildi. Mümkün olduğu kadar aslına sadık kalınmaya özen gösterildi.

Bu muhteşem konak Adana için ne ifade ediyor? Biliyoruz ki dünyanın en eski eserlerinden biri.
   Bina hem tarihî, hem kültürel, hem simgesel hem de mimari değer taşıyor. Adana tarihinin önemli kısmına tanıklık eden bir yapıdan söz ediyoruz, aynı zamanda tarihin bir belgesidir.
Binanın 1360 - 1400 yılları arasında inşa edildiği anlaşılıyor. Son Ramazanoğlu Beyi Halil Bey tarafından yaptırılan 1495 tarihli kitabe restorasyon tarihini gösterir. Önemine binaen sürekli onarımlarla ayakta kalmış. 14. Yüzyıldan kalan, dünyanın sayılı sivil mimarlık örneklerinden biridir. Bu durumda sadece Adana için değil, dünya mimarlık tarihi açısından da önemli bir yere sahiptir.

Acaba gerekli ilgiyi gösteriyor mu adana halkı?
  Adanalılar olarak tarihi değerlerimize hak ettiği kıymeti verdiğimizi söylemek zor. 500 yıllık Ulucami’nin yerini bilmeyen hemşehrilerimizle karşılaşmak şaşırtıcı.
  Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, özellikle Ramazanoğlu Konağı’nın kültür merkezi haline getirilmesinin ardından ilgi, dikkat çekecek şekilde arttı. Bu ilgiden sadece konak değil, bütün çevre nasibini alıyor. Bu da Üniversitemizin şehrimize katkısıdır.
  Sevinerek söylemeliyim ki, buraları ziyaret edip de memnun ayrılmayan hiç kimseye rastlamıyoruz. Hatta hemşehrilerimizin çoğu, Adana’da böyle eserler olduğunu bilmediklerinden duydukları üzüntüyü dile getiriyor. Ziyaretçilerin çoğu yakınlarını da alarak tekrar geliyor. Çukurova Üniversitesi Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi’nin, resmi tatiller dışında her gün ziyarete açık olduğunu da hatırlatmak isterim.

Tarihi kültür merkezi olan konak için  beklentileriniz neler öğrenebilir miyiz?
   Çukurova Üniversitesi Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi’nde Cumartesi konferansları adıyla etkinlikler düzenliyoruz. Beşinci yılımıza girdik. Her yıl açılış konferansını Sayın Adana Valimizin yapması gelenek halini aldı.
Konferanslar Adanamızı ilgilendiren konularda, konusundaki en yetkili kişiler tarafından veriliyor.      Her ayın son cumartesi günü ise tarihi binanın ruhuna uygun olarak Türk Sanat Müziği konseri düzenliyoruz. Etkinlikler halka açık ve ücretsiz yapılıyor ve nezih bir izleyici topluluğuna hitap ediyor.
  Şunu belirtmek gerekir ki, her hafta düzenli olarak konferanslar düzenlenmesi ve 60 kişilik bir salonun her hafta dolması, 14 milyon nüfuslu İstanbul için bile büyük bir başarı olarak kabul edilir. Bizim salonumuzun hiç boş kalmadığını, hemşehrilerimizin konferanslara yoğun ilgi gösterdiğini büyük bir memnuniyetle kaydetmemiz gerekir.
  Bu başarı Çukurova Üniversitesi’nin saygınlığı, mekanın üstün estetik ve tarihi değeri, Adanalıların kültürel faaliyetlere duyduğu özlem, basının desteği gibi bir çok unsurun birleşmesiyle sağlanıyor. Aynı zamanda, Adana’da sürekli kültürel etkinlik geleneğini yerleştirdiğini ispatlıyor.

Son olarak Eklemek İstediğiniz bir şeyle var mı?
 Tarihi bina, kültür merkezi yapılarak hem koruma altına alındı, hem şehrin sosyal hayatına kazandırıldı. Böylece, şehrimizin kültürüne ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine hizmet ediliyor.  Konak, geniş tarihi çevresiyle birlikte bir bütün olarak ele alınarak kapsayıcı alan yönetimi uygulanıyor. Bu çalışmada, Çukurova Üniversitesi önderliğinde, Adana Büyükşehir Belediyesi, Seyhan Kaymakamlığı, Vakıflar Adana Bölge Müdürlüğü, Adana İl Müftülüğü ile işbirliği içinde yürütülüyor. Böylece bütün bölge, şehrimizin yüz akı haline geldi.
 Çukurova Üniversitesi Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi’nin, bir protokol ziyaret mekanı olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Üniversitemiz adına Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Eşleri, Sayın Kültür Eski Bakanımız Ertuğrul Günay, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Prof.Dr. Mustafa İsen ve Eşleri başta olmak üzere pek çok kıymetli misafirler ağırlanarak Adanamız en iyi şekilde temsil edilmiştir. Tarihimize ve kültürümüze Üniversitemizin sahip çıkması, Adana’ya büyük bir hizmettir.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.