Header Ads

Yeni Çıktı
recent

İç Mimarlık Bölümünü Kazanan Arkadaşların Yaşayacakları 5 Hayal Kırıklığı!

İç Mimarlık Bölümü Merhaba sevgili blog takipçilerim, bugün iç mimarlık bölümünü kazanmayı çok isteyen arkadaşlarımız için, bölümü kazandıkları takdirde yaşayacakları en can sıkıcı 5 hayal kırıklığını yazmak istedim:) Amacım kimseyi iç mimarlık fakültelerinden soğutmak değil, sadece bazı şeyler hayal ettiğiniz gibi gitmeyebilir, bunlar benim ve birçok arkadaşımın yaşadığı ortak problemlerdir. Zamanında çok can sıkıcı olsa da şimdi gülüp geçiyoruz... Hatta iş hayatının kahrını çekmektense geriye dönüp okul hayatının kahrını çekmek daha güzel olabilirdi diye düşünüyorum:)

Yaşasın iç mimarlığı kazandım! Artık tasarımcıyım...
  Tasarım mı? Oda ne? Yenilebilir birşey mi? :) Korkmayın korkmayın, tabi ki tasarım yapacaksınız ama önce teknik resim kusana kadar çizim yapmanız gerekiyor! Rapido kalemler, T cetvel, 30'a 60'ılk ve 45'lik gönyeler, pergel takımı, kumpas, izometrik çizimler ve aklıma gelmeyen bir sürü teknik detay. Kulağa çok teknik geliyor değil mi:) Ben zevk alırdım ama çok teknik gelirdi...
  Evet teknik çizimlerle geçen koca bir senenin ardından, 2. senenizde biraz biraz tasarımla uğraşmaya başlayabilirsiniz. Bu çok keyifli gelecektir. Ama yine uyku yok çünkü iç mimarlar uyumaz! Ya-sak!

Vizeler bir geçsin, final tatilinde şenliklere gideriz.
  Vizeler bitince final tatilinde şenliklere mi gideceksin? Kim söyledi sana bunu? Kim söylediyse yalan söylemiş arkadaşlar inanmayın:) Ben iç mimarlığı özel yetenek sınavı ile kazandım, aynı sene resim öğretmenliğini de kazanmıştım ama tercihimi iç mimarlıktan yana yaptım, vize ve final zamanları kafamı duvarlara çok vurdum! ''Keşke resim öğretmenliğine gitseydim!'' diye ama nafile (Bu arada iyi ki iç mimarlığı seçmişim). Benimle aynı sene resim öğretmenliğini kazanan arkadaşlarım hemen hemen her gece keyif yapıp üniversiteli olmanın tadını çıkarken, birde yetmiyormuş gibi vize haftaları yatıp final zamanı da üniversite şenliklerine giderlerdi! Evet onları çok kıskanırdık ama artık o yıllar geçti ve zevk aldığımız işi yapıyoruz. Biraz kasmak lazım, benim gibi tembel bir adam bile yapmışsa herkes yapabilir.

Hocam bir Ayşe'nin çizimine bakın birde benim çizimime! Sizce hangisi daha yüksek notu hak etmiş?
Hoca: Olur mu hiç öyle şey! Ayşe kapasitesinin tümünü kullanıyor, ama elinden gelenin en iyisi bu. Ya sen? Sen kapasiteni kullansan bu yaptığından çok daha iyisini yapabilirsin ama yeterince çaba göstermemişsin, Ayşe'nin elinden gelen bu sen ise elinden geleni yapmamışsın Mehmet!
Ben: Hocam ama benim sunumum daha başarılı şu paftaya bir baksanıza!
Hoca: Ben herkesi kendi kabına göre değerlendiririm, Ayşe'nin kabı tamamen dolu ama senin kabının yarısı boş Mehmet! Seneye artık :)
O zaman hocama çok sinirlenmiştim ama şimdi hak veriyorum.

Hocam bunu geçen hafta siz söylemiştiniz! Böyle böyle yap demiştiniz!
  Çizdiniz, çizdiniz, çizdiniz derse girdiniz. Koca proje masada duruyor emek emek çizmişsiniz hele birde el çizimi ise vay halinize. Tam projeyi sunacaksınız, o sırada hocanızda pür dikkat projeye bakıyor ve ağzınızdan hocamın ''H'' si çıkar çıkmaz ilk işittiğiniz şey; 
Hoca: Olmamış!
Ben: Olmamış mı? Ama hocam ben burada...
Hoca: Mehmet olmamış!
Ben: Hocam geçen hafta siz söylemiştiniz, böyle böyle yaparsan daha iyi olur diye.
Hoca: Ben öyle bir şey demem.
Bu tarz diyaloglara hazırlıklı olun:)

İç Mimarlık elit bir meslektir, piyasada milyon dolarlık işler sizi bekliyor!
  Ver gazı ver! Piyasada milyon dolarlık işler bizi mi bekliyor? Arkadaşlar kimse kimseyi kandırmasın, para okul okumakla gelmez, piyasada milyon dolarlık işler sadece müteahhitlerin ilgi alanına girer :)
  Milyon dolarlık tasarımcılar yok mu tabi ki var, peki siz bunlardan biri olabilir misiniz? Tabi ki olabilirsiniz buda mümkün. Ama bu hevesle bu bölüme girmeyin (Aslında bana sorarsanız para için hiç bir işe girmeyin, bir işi severek yaparsanız zaten para gelecektir) hevesiniz kırılır, zaten şuan piyasadaki milyon dolarlık tasarımcıların hiçbiride ''Hadi milyon dolarlık olmamız lazım, yürüyün arkadaşlar!'' diyerek bu mesleğe girmediler, tek yaptıkları işlerini sevmekti. Ve iç mimarlık çoğu zaman elit bir meslekte değildir! Şantiyede tozun toprağın içinde, ustaya laf anlatmak ne kadar elit olabilir ki?

Dipnot: İç Mimarlık güzeldir tavsiye ederim arkadaşlar, olsa da bir daha okusak:) Hee birde iç mimarlıkta okuduğu için kasılan o kadar fazla kişi göreceksiniz ki anlatamam! Sanki vatanı kurtarmışlar! Görüşmek üzere...

4 yorum:

  1. Harika olmuş :D

    YanıtlaSil
  2. Çok özlemişim o günleri be mehmet ne güzel özetlemişsin:)

    YanıtlaSil
  3. Teşekkürler, her zaman içimden geçenleri yazıyorum:) isimde verseydin keşke:)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.