Header Ads

Yeni Çıktı
recent

Hangisi doğru? Hangisi yanlış?

   Herkese tekrar merhaba, bir günlük makale molasından sonra tekrar yazıyorum, bugün ki yazım biraz serzenişli ve eleştirel olacak. Fikirlerime katılan ve katılmayan tüm okuyucuların yorumlarını bekliyorum çünkü düşüncelerinizi merak ediyorum.
   İç mimarlık bölümünü 2005 yılında kazandım, 2011 yılında mezun oldum ve 2010 yılından beri aktif olarak iş hayatındayım, 4 senelik bölümü 6 sende bitirdim, hemen hemen çift dikiş diyebiliriz. Bunun 1 senesi kendi isteğimle uzatmış olduğum 1 senedir (Buna rahatlık veya boş verme dönemi diyebiliriz.) diğer 1 senesi pek haz etmediğim ve benden de pek haz etmeyen bir hocam yüzündendir. Kişinin, okulunu bir veya iki sene uzatmış olması benim gözümde bir kayıp anlamına gelmiyor çünkü hayatımın hiçbir döneminde okulum ve işim için yaşamadım, çünkü benim için her zaman okul=zorunluluk, iş=para olmuştur ve bunlar hayatım için birer amaç değil her zaman birer araç olmuşlardır. Okula gidersiniz bilginiz artar, işe gidersiniz para kazanırsınız, okuldan ve işten zevk alıyorsanız bu size paranın yanı sıra farklı artı değerler sağlar, zevk almıyorsanız paranızı kazanır ve hayatınızı devam ettirirsiniz, bu herkes için değişir ve her iki görüşe de saygı duymak gerekir.
   Peki gelelim şu okulu uzatma meselesine, bunu gerçekten kafama takmıyorum çünkü okulu uzattığım dönemleri hem eğitim alanında hemde sosyal alanda verimli bir şekilde geçerdim ve hayattan zevk aldım. Peki kafama taktığım şey ne? Nedir bana bu makaleyi yazdıran?
   Kafama takılan, iş hayatında hiçbir zaman kullanmayacağım ve şu ana kadar hiç kullanmadığım gereksiz bilgilerle dolu bir ders yüzünden 2 dönem sürünmemdir! Tabi ki bir gün dayanamayıp; ''Hocam bu bilgilerin hiçbiri işimize yaramayacak, neden bunlarla vakit kaybetmek yerine gerçekten iş hayatında işimize yarayacak olan bir şeyler öğrenmiyoruz?'' diye sormuş olmamda sürünme katsayımı arttırmış olsa gerek... Soruyorum sizlere, ister 2 yıllık ister 20 yıllık mimar veya iç mimar olun, PVC pencere ve kapıların kesit detayları, milimetrik et kalınlıkları, boşlukları, menteşelerinin iç detayları (Dikkatinizi çekerim, menteşe çeştlerinden bahsetmiyorum, fabrikada hazır üretilen bir menteşenin iç detaylarından bahsediyorum! Ne işimize yarayacaksa!) Bu güne kadar bir işinize yaradı mı? Hepinizin yaptığı şey katalogdan veya mevcut bilgilerinizle ürünü seçip, ustaya kapı ve pencere imalat ölçülerini vermek değil mi? Şuan piyasadaki en kral mimar bundan farklı bir şey yapıyorsa gerçekten bilmek isterim! O dersten ''AA'' ile geçen sınıf arkadaşım şuan o bilgilerin %10 unu hatırlıyor mu? Hatırlasa dahi bir işine yarıyor mu?
   Peki ben bu dersten nasıl oldu da geçtim? Verdiği ansiklopedik bilgilerin çok ama çok gerekli olduğuna inanan bu saygıdeğer hocamız, fakültede o dönem yaşanan ve biz öğrencilerin ''Taht kavgası'' olarak adlandırdığımız bir dönemde yüksek egosu yüzünden istifa etmek zorunda kaldı ve başka bir üniversiteye gitti. O hocamızın yerine atanan yeni hocamız (Kendisini yaklaşık 60 yıllık bir mimardır, çok sever ve saygı duyarım), ilk derste eline tahta kalemini alarak, tıpkı ilk okulda yaptığımız gibi şöyle gayet basit bir çizim yaptı
PVC
ve ağzından bire bir şu sözlerin çıktığını duydum; ''Gençler bu pencere, bu kapı, buda merdiven, bunlar hakkında bilmeniz gereken tek şey bu, zaten piyasada hiçbir işinize yaramayacak, pencerenin kesitinden kime ne! Biz daha faydalı şeylerden bahsedelim bu dersimizde'' dedi ve 2 dönem boyunca bizleri tamamen piyasa bilgisi ile donattı, Allah kendisinden razı olsun.
Benim söyleyeceklerim bu kadar, hangisi doğru, hangisi yanlış siz karar verin...

1 yorum:

  1. Mustafa Yüce6 Kasım 2014 08:45

    Ne kadar doğru söylemişsiniz, Türkiye'de ilkokuldan başlayan problemli eğitim müfredatı üniversitelere kadar yansımış durumda. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.